(Article 043-26.11.2014) Ülkemizde son iki yıldır birbiri peşi sıra yaşanan ve her biri birer skandal niteliğindeki olayları takip etmek bile büyük bir beceri gerektiriyor. Devlet içindeki Paralel Yapı ve Cemaat örgütlenmesi sıkça konuşuldu, yazıldı ve çizildi. Bugün geriye dönüp Türkiye’nin yakın geçmişinde neler yaşanmış diye düşündüğümüzde, askerden ümidini kesen darbe sevdalılarının …
Devamını Oku... »EĞRİ ŞEHRİNDE EZAN OKUNURKEN KÜRTLER VE TÜRKLER…
(Article 042-17.11.2014) Kobani olayları sırasında kopma noktasına gelen çözüm sürecine yönelik görüşmelerde yeni bir evreye geçildi. Süreç devam edecek. Zaten böyle olması da gerekiyordu. Aksi durum Kürtler açısından sonu bilinmez bir sürecin başlangıcı olacaktı. Ortada Irak ve Suriye örneği varken Türkiye’nin benzer bir çatışma ortamına girmesi herhalde hiç kimseyi memnûn etmez. 1991 Körfez …
Devamını Oku... »PARALEL ALGI VE IŞİD
(Article 041-12.11.2014) Türkiye’nin etrafındaki şer kardeşliğine bir göz atalım. Temelde beş cephe var; ABD, Almanya, İngiltere, İsrail ve kendi malûm hainler kontenjanımız. Buralardan yükselen seslere dikkat kesilelim ve ortak paydalarını bulalım. Almanya cephesinden Mannheimer Morgen Gazetesi geçenlerde yaptığı bir haberde; “Türkiye’nin IŞİD teröristlerine gösterdiği sempatinin ve teröristleri kullanma sınırının nerede başlayıp nerede bittiği kesin …
Devamını Oku... »DÖVÜLEN SICAK DEMİRİN KOKUSU
(Article 040-10.11.2014) Çok değil, bundan sadece on onbeş yıl önce yaşadığımız bazı olaylar, teknolojik gelişmelerin aslında yaşantımızı ne kadar basitleştirdiğini ortaya koyuyor. Burada basitlikten kasdedilen şey teknolojinin insan yaşamına sunduğu nimetler değil, aksine insan yaşantısına zerk ettiği monotonluk, isteksizlik, renksizlik ve tatminsizlik. Eskiden elimize kâğıt kalem alıp eşimize dostumuza bayramlarda, …
Devamını Oku... »TOPKAPI’DAN BEŞTEPE’YE
(Article 039-10.11.2014) Şu an İstanbul Üniversitesi bahçesinde yerde yatık vaziyette duran yaklaşık bin beş yüz yıllık bir sütunun üzerinde oturarak bu yazıyı yazıyorum. Bin beş yüz yıl ne demek biliyor musunuz? Alparslan henüz Malazgirt’in kapılarını açıp Anadolu’ya girmemişti. Selçuklu Devleti yıkılmamış, Osmanlı Devleti henüz kurulmamıştı. Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti olan …
Devamını Oku... »DÜŞMEZ KALKMAZ BİR ALLAH
(Article 038-05.11.2014) İki gün önce Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Ekim ayı Tüketici Fiyat Endeksi ve Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi açıklandı. Buna göre TÜFE’de 2014 yılı Ekim ayında bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 8,45 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 8,65 oranında artış gerçekleşti. Halbuki Merkez Bankası Başkanı üniversite …
Devamını Oku... »SIFIRA SIFIR ELDE VAR SIFIR
(Article 037-04.11.2014) Kalkınma ve büyüme açısından iki konu çok önem taşıyor. Bunlardan birincisi patent üretebilme, diğeri ise markalaşma. Zaten bu ikisini sağlıklı şekilde gerçekleştirdiğiniz takdirde para, zenginlik ve refah gibi kavramlara daha aşina oluyorsunuz. Çok basit bir test yapalım. Günlük hayatta talep ettiğimiz her türlü yerli ve yabancı ürünleri alta …
Devamını Oku... »YENİ TÜRKİYE VE CHP’NİN ÖZGÜR İNEKLERİ
(Article 036-03.11.2014) CHP kadroları 1 Kasım 2014 tarihinde Antalya Belek’te kampa çekildi ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni 2015’te iktidara taşıyacak çözüm önerilerini masaya yatırdı. Doğrusunu isterseniz partinin bu türden özgürlükçü bir tartışma ortamına ihtiyacı vardı. İktidara gelebilmek için parti yöneticilerince oldukça ilginç öneriler sunuldu, değerli tespitler yapıldı! CHP Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata bir sunum …
Devamını Oku... »3000 YILLIK MEDENİYET, EKONOMİ VE SİYASET
(Article 035-01.11.2014) Rönesans, Yenilenme ve Reform Çağı nedir? Bu kavramlar size neyi ifade ediyor? Avrupa siyasi tarihinde kendine yer edinen “Rönesans” veya diğer bir ifadeyle “yenilenme” veya “reform çağı” gibi kavramlar aslında Batı toplumunun geçmişte yaşadığı barbarlık, cehalet ve bilim dışılıktan uzaklaşma evresidir. Ortaçağ, milyonlarca insanın veba, dizanteri, çiçek, frengi gibi …
Devamını Oku... »BAK SEN ŞU DANİMARKALIYA
(Article 034-22.10.2014) IŞİD’in elinde rehin tutulan 46 Türk rehineyi Türkiye’nin kazasız belasız kurtarması içeride ve dışarıda bazı kesimleri ziyâdesiyle rahatsız etti. “İçeridekiler” dediğim malum cephe. Paralel ve merkez medya ile onların kalemşörleri, CHP, HDP gibi siyasi partiler ve bilindik oda ve dernekler. Memnûniyetsizliğini en üst perdeden dile getiren “dışarıdakilerin” başında ise …
Devamını Oku... »