(Article 171-05.06.2017) Milattan önce 384-322 yılları arasında yaşayan Aristo ile milattan sonra 1332-1406 yılları arasında yaşayan İbn Haldun arasındaki ilişkiyi biliyor musunuz? Aristo’nun mantığı düz ve kesindir. Bir şey ya temizdir ya da pis, ya yumuşaktır ya sert, ya siyahtır ya da beyaz. İbn Haldun ise olayları mantık süzgecinden geçirip …
Devamını Oku... »4107 NUMARALI SİYAH KİMLİKLİ PARYALAR ve FETÖ’NÜN 1 DOLARLIK FAHİŞELERİ…
(Article 171-01.06.2017) FETÖ yargılamaları başladı. Sanıkların neredeyse tamamı bir birine benzer savunmalar yapıyor: “Görmedim, duymadım, bilmiyorum.” Elinde silahla ateş edenler bile: “görüntüdeki kişi ben değilim” tarzında tiyatrovari açıklamalarda bulunuyor. Pişkinliğin ahlâksızlığın, şerefsizliğin ve kanı bozukluğun her çeşidine tanık oluyoruz. Müthiş bir laubalilik ve örgüt liderine sadakat durumuyla karşı karşıyayız. Herkes …
Devamını Oku... »BUNLARDAN OLSA OLSA ANCAK MÜSTEMLEKE DEVLETİ BANKASI OLUR…
(Article 170-31.05.2017) Türkiye’de Eylül 2016 itibariyle 32 adet mevduat, 18 adet kalkınma ve yatırım bankası olmak üzere toplam 50 banka bulunuyor. Türk bankacılık sektörünün toplam net kârı, yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre % 65 oranında artarak 13.5 milyar liraya tırmandı. Böyle bir kârlılık rakamının dünya yüzeyinde bir …
Devamını Oku... »İSLÂMİYETİ VICIK VICIK EDEN AHLÂKSIZ DİN SİMSARLARI…
(Article 169-28.05.2017) Bugün Ramazan’ın birinci günü… İlk gün olması hasebiyle iftara doğru TV kanallarının neredeyse tamamına göz attım. Şahsım adıma söylüyorum: kanallarda program yapan şaklabanların çiğliyi karşısında İslâmiyet adına üzüntü duydum. Kanalın birinde; yanmaz kefen, cinselliği arttıran okunmuş su ve şişelenmiş sakal-ı şerif suyu pazarlayan, bir elinde Kur’an diğer elinde …
Devamını Oku... »101 YILDA İKİ MEKTUP BİR KADER…
(Article 168-27.05.2017) Yıl 1915… Osmanlı’yı tarih sahnesinden silmek ve başkent İstanbul’u ele geçirmek için dünyanın en gelişmiş orduları Çanakkale’ye yüklenmiş. Çelik yığını gemilerden ateşlenen mermiler ölüm kusup duruyor. Düşen her bomba, Mehmet Akif’in Çanakkale Şehitleri şiirinde anlattığı gibi yüzlerce binlerce Mehmetçiği hayattan kopartıp götürüyor; “… Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı; Beriden …
Devamını Oku... »KAPALIÇARŞI: PARANIN ÇİVİLİ BEŞİĞİ…
(Article 167-24.05.2017) Üç beş metrekarelik dükkânlarda milyarlarca doların el değiştirdiği kapalı bir kutudur “Kapalıçarşı”. Kilislilerin ve Mardinli Süryanilerin görünmez bir sur gerisine adeta saklandığı nam-ı diğer “Tahtakale”. Yerli ve yabancı birçok kişinin ilgisini çeken Kapalıçarşı, tarihin hemen her döneminde özel bir öneme sahip olmuştur. İstanbul’un en eski yerleşim merkezi üzerine inşa …
Devamını Oku... »İKİ FİRAVUN, BİR YUNUS…
(Article 166-21.05.2017) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi’nin açılış töreninde çok önemli bir hususa değindi ve 28 Şubat sürecinde binlerce nadide eserin İstanbul Üniversitesi yönetimi tarafından çöpe atıldığını söyledi. Bu olay maalesef doğru, ancak bir kısmı eksik. O günleri çok iyi hatırlıyorum. Kemal Alemdaroğlu İstanbul Üniversitesi Rektörü olduğu sırada, …
Devamını Oku... »“MEHDİLİK YETMEZ, PEYGAMBER ZATEN BENİM, İLÂHLIĞA YOK DEMEM!”
(Article 165-20.05.2017) Geçen hafta başında “Allah ve Din Düşmanı Kâfir Hadisçiler” başlıklı bir makale kaleme almış ve Peygamber Efendimizin ağzından çıktığı kastedilen yüzlerce “uydurma” sözün varlığından bahsetmiştim. “Hadis”, doğrudan doğruya Peygamberimizin ağzından çıkan söz olduğundan, tamamen uydurma ve yalan sözlerden ibaret olan saçmalıklar için “Hadis” kelimesini özellikle kullanmayacağım. Uydurma sözlerin …
Devamını Oku... »FATİH VE FİKRET GİBİ 100 KİŞİYE SAHİP ÇIKABİLSEYDİK UZAYA ÇİFT ŞERİTLİ YOL YAPARDIK…
(Article 164-19.05.2017) Kaliteli soru soran öğrencilerimi çok beğenirim. Çünkü soru sormakta bir meziyettir. Gündelik hayatta abuk sabuk soru sorup, iki kelimeyi yan yana getirmeyi beceremeyen o kadar çok kişi var ki çoğu zaman bu durumdan dolayı üzüntüye kapıldığımda oluyor. Geçen akşam Erdal Şimşek ile beraber sunduğumuz ve Uzay Haber TV’de …
Devamını Oku... »DÜNYA’DA BU KADAR İCAT YAPILIRKEN BİZİM AKADEMİSYENLER NEREDEYDİ?
(Article 163-16.05.2017) Bu hafta içerisinde “Endüstri Toplumundan Teknoloji Toplumuna Geçmeye Çalışırken Bunlar Kimin Akademisyeni?” başlıklı bir makale yayınlamış, Türkiye’deki akademisyen profilinin aşırı derecede politize olduklarından bahisle bilimden giderek uzaklaştığını anlatmıştım. Bu konuda beni oldukça sabit fikirli olarak nitelendirebilirsiniz. Ancak üniversite hocaları hakkında neden böyle bir kanaate sahip olduğumu sizlere örneklerle …
Devamını Oku... »